2 Temmuz 2016 Cumartesi

HAMDIM, PİŞTİM, YANDIM!







HAMDIM, PİŞTİM,          YANDIM!
  Değerli Okuyucular,
  Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Hazretleri derki  : “Hamdım, Piştim, Yandım” ne güzel de söylemiş.
Ne eşsiz bir söz, “ hatasız kul olmaz”. Sebebiyse ham oluşumuz yaptığımız iyiliklerin ölçüsünü bilemeyiz; her iyi dediğinin nereden bilebilirsin ki şer olmayacağını. İnanç, her şeyin özü fakat “OKU”  Emrine uyulmadan her şeye inanırsak bu inancın kötü sonuçlar doğurmayacağını nereden bilebiliriz. Somutlaştıralım bir ilaç satın aldın, doktoruna güvenerek içiyorsun,  reçeteyi okumaya gerek duymuyorsun… Peki, yan etkilerini göz ardı mı edeceksin? İlaç,  gerçekten faydadan daha çok zarar getirirse… Sonuç; muamma. Hamız bilgi dağarcımız az ya da kulaktan dolma bir dolu eksik ve yanlış bilgiler… En önemlisi de birçok tecrübeyi, yaşanmış olayları, göz ardı ediyoruz. Ta ki aynı hata bizi gelip bulamayana kadar her acıyı tecrübe edersek evet yarınlara inanmayan, hayaller kuramayan, belki şizofreniye bağlamış, mutsuz, negatif duygularla yüklü bir kuru kalabalık yaratmış oluruz.
  Acı tecrübelerden geçmeden ya da sevdiklerimizin hüznünü paylaşmadan empati-sempati duygularından geçmezsek pişemeyiz. Pişmek, dimi bir yemek düşünün tüm malzemeler elinizde ve sırası geldikçe bütün malzemeleri bir araya getiriyoruz. Tabii ki acı tecrübe dediğimiz ateşin yavaş yavaş yakması yanarken tecrübe olarak hayatımızda kalıyorsa ve bir gün yine aynı hata ile yüzleşmek zorunda kalıyor da tecrübe denen o sihirli anahtarı kullanabiliyorsak “Pişmişiz” demektir. Eğer ki; aynı hataya aynı tepkileri veriyorsak hayat bizi hep aynı yüzü ile sınayacaktır. Ta ki biz pişene kadar umarım, o gün geç olmaz ve akıl sağlığımızdan olmayız. Çünkü pişmek, sabır işi meşakkatli bir süreçtir. Bu süreci geçtiyse eh biraz zor da olsa Yandığının resmidir.

Fakat şunu da unutmamak gerek ALLAH’A yaklaşmanın yolu Pişmekten geçer. Tıpkı Hacı Bektaş-ı Veli, Tap tuk Yunus EMRE, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî  Hazretleri ve sayamayacağım nice Tasavvuf Aşkı ile yanmış değerli  mutasavvıfçılarımız gibi…

Hamdım,Piştim, YANDIM!!!


                                                                                                         Aynur GÜRLEVİK